Şirin Kırşehir

17.11.12

Kaman

Kaman, Kırşehir'e Bağlı Olan İlçe
İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak Bölümü’nde Kırşehir İli’ne bağlı bir ilçe olan Kaman, doğusunda Akpınar ve Kırşehir, batısında Bala, güneyinde Şereflikoçhisar, kuzeyinde ise Keskin ve Akpınar ilçeleri ile çevrilidir. Kırşehir’in kuzeybatısında yer alan ilçe toprakları engebeli ve yüksek platolar halindedir. Kırşehir ile kaman arasındaki Baranlı Dağı (1.963 m) ilçenin doğu ve güneydoğusunu engebelendirmektedir. Baranlı sıra dağları üzerinde Ali Üllez Dağı (1.528 m), Topakkaya Dağı (1.300 m) ve Buzluk Dağı (1.609 m) yer almaktadır. En büyük akarsuyu Kızılırmak olup, Büyükdere, Kılıçözü ve Kırşehir Çayı ilçe topraklarını sulamaktadır. Kaman’da doğal göl bulunmamakta, yalnızca elektrik üretimi ve sulama amaçlı Hirfanlı Baraj Gölü’nden yararlanılmaktadır. Kırşehir’e 52 km uzaklıktadır. Denizden yüksekliği ortalama 1.075 m olan ilçenin yüzölçümü 1.365 km²'dir. İlçeye karasal iklim hakimdir. Kışları kar yağışlı, soğuk ve sert, yazları ise kurak ve sıcaktır. En fazla yağmur ilkbaharda görülür. Kaman İlçe sınırları içerisinde orman yoktur. İlçenin ekonomisi, dokumacılık, tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler; hububat, baklagiller, yem bitkileri, endüstri bitkileri, sebze ve meyvedir. Özellikle Kaman cevizi dünyaca ünlü olup, ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvanın yanı sıra tavukçuluk, arıcılık, balıkçılık ve devekuşu yetiştiriciliği yapılmaktadır. Hirfanlı Barajı’nda ve çeşitli göletlerde tatlı su balıkları bol miktarda olup, sazan, mercan, yayın, kadife, levrek, turna gibi türler bulunmaktadır. Kaman’da ev tezgahlarında ve küçük atölyelerde halı ve kilim dokumacılığı yapılmaktadır. Kırşehir’in önemli bir ticaret ve halıcılık merkezi olan Kaman’da tuğla, kiremit fabrikası, tarım araçları üretimi ve metal eşya üretimi yapan atölyeler bulunmaktadır. İlçeye bağlı Ömerhacılı kasabası ile Hamit kasabasında renkli mermer taşı madeni işletilmekle, yabancı ülkelere de ihraç edilmektedir. Ayrıca ilçe topraklarında demir, çimento hammaddesi ve flüorid yatakları vardır. Kaman’a 8 km uzaklıktaki Çağırkan Kasabası sınırları içindeki Kalehöyük’de 1986 yılından bu yana Kültür Bakanlığı ile Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi adına Japonlar tarafından yapılan kazılarda ele geçen eserlerden, Kaman ve yöresinin MÖ 3000 yılarına giden bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda MÖ 3000 yıllarında Hititler buraya yerleşmişlerdir. Eski Hitit ve Geç Hitit dönemlerinden sonra, yine Eski ve Geç Frig Dönemi’nin yörede yoğunlaştığı arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarından anlaşılmaktadır. MÖ 550’de Anadolu’nun tümüyle birlikte Kırşehir ve yöresi de Pers egemenliğine girmiştir. Kırşehir’de bu döneme ait önemli yerleşim kalıntı ve buluntularına rastlanmamasına rağmen, Kaman Kale Höyük kazısından Pers Dönemine ait mühürler bulunmuştur. Antik Çağda burada Zama isimli bir yerleşim yeri olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. MÖ 333 yılında kurulan Kapadokya Krallığı döneminde otorite yetersizliği yüzünden Kırşehir ve yöresi yoğun baskı görmüştür. MS 18’de Roma İmparatoru Tiberius Kapadokya’yı resmen Roma’ya katarak eyalet durumuna getirmiştir. Roma döneminde Kırşehir yöresi putperestliğin yanı sıra Hıristiyanlığın da hızla yayılmıştır. Kaman yöresinde Bizans dönemine ait yapı kalıntıları ile Ömerhacılı Kalesinin kalıntıları bulunmaktadır. Bu da yörede bir Bizans yerleşimi olduğuna işaret etmektedir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Oğuz boylarından bazı topluluklar Kaman’ın bulunduğu yere yerleşmişlerdir. Nitekim günümüzde Kaman’daki bazı köy isimleri Oğuzlar ile olan yakın ilişkiyi göstermektedir. 12. yüzyılda kısa bir süre Danişmentlilerin eline geçen yöreye yeniden Selçuklular hakim olmuştur. Moğolların Kösedağ Savaşı’ndan (1243) sonra, Anadolu’yu istila ettiği dönemde Kırşehir’den konaklama yeri olarak yararlanılmıştır. Memluk Sultanı Baybars 1277’de Anadolu’ya gelerek Elbistan’da Moğolları yenilgiye uğratmış, Selçuklu ordusunun bir bölümü bu savaş sırasında Memluklulara katılmıştır. Kırşehir ve yöresi 1365’de Eretna Beyliği’nin hakimiyetine girmiştir. Timur’un Ankara Savaşı’nda (1402) Yıldırım Beyazıt’ı yenmesi üzerine Karamanoğullarına verilen Kırşehir ve yöresi, 2. Murat döneminde (1402-1451) kesin olarak Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Kaman 1913 yılında bucak merkezi iken, 1944 yılında ilçe olmuştur. 1954 yılında Kırşehir’in ilçe haline dönüştürülmesi sonucu, Ankara’ya bağlanmış, Kırşehir’in yeniden il statüsü kazanması ile ilçe olarak tekrar Kırşehir’e bağlanmıştır. İlçeden günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Ömerhacılı Kale Kalıntıları ve Temirli Kilisesi bulunmaktadır. Ayrıca ilçede Hirfanlı Baraj ve Gölü bulunmaktadır.
Tarihi MÖ 3000 yılından bu yana yaklaşık 5000 yıllık bir yerleşim geçmişine sahip olan ilçe, Kaman adını Roma ve Bizans çağlarında yöreye gelen "CHNAMANE" adının Türkler tarafından Kaman olarak kullanılmasından almıştır. Bir başka rivayete göre Türkler'in ilk dini olan Şaman dininden geldiği bazı kaynaklarda belirtilse de bu konuda bir kesinlik yoktur. Ama kelime olarak düşünüldüğünde “gök “ anlamına gelir. Bir rivayette ise MÖ 1200-2200 yılları arasında Kızılırmak civarında yaşamış olan Etiler (Hititler) den sonra kurulan Geomagen (Kumanlar) dan geldiği şeklindedir. İlçe zaman dilimlerine göre uzun yılar Hititler, Frigler, Asurlular, Persler, Roma ve Bizanslılar ile Mengücekoğulları, Ertane, Karaman ve Dulkadiroğulları Beyliklerinin hakimiyetleri altında kalmıştır. Kaman; 11. yüzyılda Oğuz boylarının Türk ve İslam olarak Konar-Göçer veya yerleşik hayatı tercih ederek bu yörede yaşamaya başlamaları ve bu Türkmen özünü o günden bu yana devam ettirdiklerinin bir simgesidir. 1985 yılından bu yana Japonlarca kazı yapılan ve 5 binden fazla tarihi eser bulunan Kaman Çağırkan Kalehöyük Kazı Alanında halen çalışmalar devam etmektedir.
Coğrafi konum
Doğal güzelliği ve tarihi değerleriyle Anadolu'nun ve Kırşehir'in incisi konumundaki, cevizin vatanı olarak bilinen Yeşil Kaman, bağlı bulunduğu il olan Kırşehir'e 52 km. uzaklıktadır. İlçe, kuzeyindeki Keskin, güneybatısında Şereflikoçhisar, doğusunda Akpınar ile güneydoğusunda merkez ilçe, batısında Çelebi tarafından çevrilmiştir. Tarihi İpek Yolu üzerindeki ilçe, Büyük Önder Atatürk'ün Samsun'dan Ankara'ya gelişi(25 ARALIK) sırasında kullandığı güzergahtadır. Kapadokya bölgesi'nin ilk ayağı olan Kaman'ın 27 kilometre güneyinden Ankara-Pozantı yolu geçmektedir. Yine İlçe'nin 15 kilometre kuzeyinden D-765 Ankara-Kayseri yolu geçmektedir.
İklim ve bitki örtüsü
Ormanlardan yeterince nasibini alamayan ve kara ikliminin tümüyle yaşandığı Kaman ve yöresinde bitki örtüsü bakımından dağlar çıplaktır diyebiliriz. Ancak köylerinin orman dışı arazilerden oluştuğu ilçede; kavak, söğüt ve diğer meyve ağaçları sadece yaz aylarında yörenin yeşillik görünümünü sağlamakla yetinirler. Merkez ve kasaba belediyelerince gerekli ağaçlandırma çalışmalarının sürdürülmekte olduğu Kaman'ın Ömerkahya, Yazıyolu ve Bayındır köyleri ile Hamit kasabası sınırları içerisinde yer yer meşe koruluklarını görmek mümkündür.
Baraj ve Göller
İlçede tarım ve hayvancılığın ileri gitmesinde işlev gören 1 baraj gölü, 9 sulama göleti bulunmaktadır. Tüm yöre halkının yararlanmakta olduğu, başta Hirfanlı Baraj Gölü olmak üzere Karakaya, Gökeşme, Darıözü, Bayramözü, Sarıömerli, Çiftlik, Karabala, Savcılı Büyükoba göletlerini saymak mümkündür.

0 yorum:

Haftalık En Çok Okunanlar