Şirin Kırşehir

Ahi Evran

Ahi Evran ve Ahiliğin Tanıtıma İhtiyacı Var

Anadolunun Ortasındaki Deniz

Kırşehir Hirfanlı Barajı Keşfedilmeyi Bekliyor

Her Mevsim Güzel

Kırşehir Kış Resimleri

ahilik haftası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahilik haftası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27.9.13

Başbakan Erdoğan, Ahilik Haftası Törenlerinin Kapanışını Yapacak

Recep Tayyip Erdoğan
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, yarın Kırşehir’de Türk esnaf ve sanatkarının piri Ahi Evran-ı Veli adına düzenlenen ’Ahilik Haftası’ kapanış törenlerine katılacak.

13’üncü yüzyılda Kırşehir’de yaşayan ve kendi adını taşıyan camiinin bir bölümünde türbesi bulunan Türk esnaf ve sanatkarının piri, Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın insani ve ahlaki felsefesini yaşatmak, geliştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla 23 Eylül’de başlayan Ahilik Haftası yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, bürokratlar, akademisyenler, sanatçılar ve pek çok sayıdaki davetlinin katılımı ile yapılacak törenle sonaerecek.
Başbakan Önceki Yıllardaki Kutlamalarda
AHİLİK HAFTASI KAPANIŞ TÖRENİNE BAŞBAKAN DA KATILACAK

Son olarak 2009 yılındaki Ahilik Haftası kutlamalarına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; 4 yıl sonra yeniden Kırşehir'lilerle buluşacak. Başbakanın yanısıra çok sayıda bakan, milletvekili, bürokrat, akademisyen ve sanatçının da katılacağı Ahilik Esnaf Bayramı kapanış törenleri ise yarın saat 10.00’da kortej yürüyüşü ile başlayacak. Ahi Meydanı’ndaki kutlamalar ise saat 10.45’te saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayacak. Konuşmaların ardından şed kuşatma töreni, Ahi Esnafı belge dağıtımı ve ödül dağıtımı töreni yapılacak. Buradaki tören konuklara Ahi Pilavı ve Helvası dağıtımı ile son bulacak. Akşam saat 20.00’de eski sanayi sitesi konser alanında Fatih Kısaparmak konseri verecek.

NEŞET ERTAŞ’I ANMA GÜNÜ VE ALTIN BAĞLAMA ÖDÜL TÖRENİ DE YARIN

Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, Neşet Ertaş’ın ölüm yıldönümünde düzenlenecek ’Neşet Ertaş; 1’inci Bağlama Kültür ve Sanat Ödülleri’ programında 5 dalda sanatçılara ödül verileceğini açıkladı. Ödül törenin yarın Makissos Termal Otel’de yapılacağını belirten Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, ödülleri Başbakan Erdoğan’ın vereceğini, çok sayıda bakanla İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Bedia Akartürk, Fatih Kısaparmak ve Ahmet Özhan’ın da aralarında bulunduğu 16 sanatçının da katılacağını söyledi. Neşet Ertaş’ı en iyi şekilde anmanın gayreti içinde olduklarını vurgulayan Bahçeci, şunları kaydetti:

"Kırşehir Belediyesi ve Kırşehir Valiliği olarak Neşet Ertaş ile ilgili bir program hazırlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun katkılarıyla 28 Eylül’de sayın Başbakanımızın, bakanlarımızın, sevenlerinin ve sanatçıların katılacağı bir anma etkinliği ile en iyi şekilde anmaya gayret edeceğiz. Neşet Ertaş 1’inci Bağlama Müzik Kültür Sanat Ödülleri de sahiplerini bulacak. 5 dalda ödül verilecek. Neşet Ertaş 1’inci Altın Bağlama Kültür-Sanat Ödülleri’nde en iyi okuyucu, abdal müzik ve kültürü hizmet ödülü, en iyi yerel müzik ustası, en iyi genç yetenek ve en iyi çalgı dallarında ödüller verilecek. Ödül sahiplerini belirleyen ise sanatçı Bayram Bilge Toker başkanlığında toplanan 8 kişiden oluşan jüri seçti. Ödüller, 28 Eylül günü Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından sahiplerine verilecek."

GÖNÜL DAĞI ŞARKISI SÖYLENECEK

Ödül töreninde, sanatçıların kısa süreli bir müzik ziyafetinin de olacağını aktaran Bahçeci, "Ağırlıklı bir müzik icrası şeklinde geçmeyecek. Programın sonunda tüm protokol üyelerinin, sayın Başbakanımız da takdir ederlerse katılımıyla ’Gönül Dağı’ parçası orada icra edilecek" dedi.

23.9.13

26. Ahilik Haftası Kutlamaları Kırşehir'de Başladı

26. Ahilik Haftası 
26. AHİLİK HAFTASI KUTLAMALARI BAŞLADI

26.Ahilik Haftası Kutlamaları Anıt Meydanı’nda saat 10.00’da görkemli bir açılışla başladı.

Açılış törenine Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Ak Parti Milletvekilleri Abdullah Çalışkan ve Muzaffer Aslan, TESKOMB Genel Başkanı Abdülkadir Akgül, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Garnizon Komutanı J.Alb. Türker Yılmaz, Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bürokratları, Siyasi Partilerin İl Başkanları, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu temsilcileri, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı ve oda başkanları, daire müdürleri, mahalle muhtarları, Sivil Toplum Kuruluşları, yurtdışından ve yurtiçinden gelen halk oyunları ekipleri, basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Tören alanına çelenklerin sunulmasının ardından açılış konuşmalarına geçildi. Açılışın ilk konuşmasını yapan Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci Ankara’daki yoğun programına rağmen açılışlara katılan ve Ahiliğe verdiği önemden dolayı tüm Kırşehirliler adına Sayın Bakan Hayati Yazıcı’ya teşekkür ederek şunları kaydetti: “Bugün bu kutlamaların açılışı ile birlikte inşallah bir hafta boyunca Ahi Evran’a yakışır bir şekilde Ahiliği hep birlikte hem Kırşehirliler olarak hem bütün Türkiye olarak daha fazla anlayıp, Ahiliğin hayatımızda daha fazla yer edinebilmesi için etkinlikler düzenleyeceğiz. Ahilik anlayışı bu toprakların bize kalıcı vatan olmasında çok önemli bir görev üstlenmiştir. Ahilik anlayışı Türklerin yerleşik hayata geçip zanaat öğrenmeleri, ticaret hayatını öğrenmeleri; esnaflık ilkelerini ortaya koyarak her alanda çok önemli felsefeler geliştirerek toplum hayatını düzenleme noktasında çok önemli bir misyonu üstlenmiştir. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte Ahilik anlayışını Türk toplumu olarak aynı değeri verecek şekilde hâk ettiği noktaya her birlikte getireceğiz. Biz göreve geldiğimizde Ahi Evran Külliyesi projesi için kolları sıvadık ve başlangıcında herkesin fikrini alarak istişarelerle neticesinde bir proje haline getirdik. Sayın Bakanımıza gerçekleştirmek istediğimiz projeyi arz ettik ve Bakanımızın heyecanla sahiplenmesi bize de güç verdi. Bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ahilik Haftası kutlamalar için hem yurtdışından hem de ülkemizin farklı yerlerinden gelen herkese teşekkür ediyorum ve Ahilik Haftamızın herkes için güzel geçmesini diliyorum”

Başkan Bahçeci’nin ardından TESKOMB Genel Başkanı Abdulkadir Akgül; Ahilik haftasının tüm ülkemizde kutlandığına değinerek herkese hayırlı uğurlu olmasını temenni etti.

Akgül’ün ardından konuşmasını yapan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ise Ahilik Haftası Kutlamalarında emeği geçen Belediye, Valilik, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederek Ahi Evran’a yakışır bir hafta olmasını diledi.

Vali Özdemir Çakacak da Ahilik Haftasının 26.sını kutlamak üzere Sayın Bakanımıza Kırşehir halkı adına hoş geldiniz diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Ahilik; çıraklık, kalfalık ustalık sisteminin esnaf ve zanaatkârlara getirmiş; esnaf ve zanaatkârlara ahlaklı iş yapma kurallarını getirmiştir. Sadece esnafları bir çatı altında toplamakla kalmamış aynı zamanda ilkeleriyle de toplumsal barışın ve huzurun tesisine vesile olmuştur. Bugün dünyada yaşanan savaşlara baktığımızda komşu ülkelerin binlercesinin katledildiğini, evlerinden yurtlarından uzaklaştırıldığını görüyoruz. Böyle bir dönemde hem dünyada hem de ülkemizde birlik ve beraberliğe; huzura ve barışa şiddetle ihtiyaç duyulduğu, ahiliğe ne kadar ihtiyaç duyulduğu anlıyoruz. Bu vesileyle Ahiliği tanımalı; anlatmalı; gelecek nesillere aktarıp yaşatmalıyız. Belediyemizin yapmış olduğu Külliye projesine destek olan Külliyenin asıl sahibi Sayın Bakanımıza ve TESK, TESKOMB ve TOBB’a teşekkürler ediyor; Ahilik Haftasının herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”

Kırşehir’in güzel insanları, değerli dostlar hepinizi muhabbet dolu saygıyla selamlıyorum diye sözlerine başlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı konuşmasına şöyle devam etti: “ Ahilik gibi tarihimizin en güçlü değerlerini içeren bir hazinenin, 26. Haftalık Kutlamasında sizlerle birlikte olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Ahi Evran-ı Veli, Üstad Ahmet Yesevi’den aldığı meşaleyi, değerleri uygulamasını gerçekleştirmek suretiyle Anadolu’da faaliyetini sürdürmüş; aynı meşale içerisinde Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Hazreti Mevlana o süreçleri zenginleştirerek insanlık tarihinde armağan etmişlerdir. Ahilik kardeşlik demek. Ahilik sadece esnaf örgütlemesi değildir aynı zamanda eğitim sistemi bütünüdür. Aynı zamanda bir hayat tarzının içerir. Bu çerçeveden baktığımız zaman Ahilik felsefesi sevmektir, katlanmaktır, öğrenmektir, öğretmektir, cömertliktir. Üretimden tüketime tiacarete dek her alanda bir kurallar bütünlüğü içerisinde hayati tanzim etmektir. Ahilik kültüründe ben yok biz var, ben benliktir biz bütünlüktür. Biz de iyilikleri güzellikleri paylaşma vardır. Ahilik kültüründe alışveriş boyutunda dostluk ayrı alışveriş ayrı bir söylem yoktur. Dostluk, kardeşlik, insan sevgisi, doğruluk, dürüstlük gibi ölçüler zamana, kişiye, mekâna göre asla değişime uğramaz. Öğretici tarafı var. Ahilik pratiğinde çırak, kalfa ve usta ilişkileri önemlidir. Ahiliğin üretim mekânları, ahilik ürettiklerini tüketicilere arz ettikleri mekânlar, dükkanlar her biri kendi çapında bir eğitim müessesedir. Ahilik kültürü insanlığa zevk ettiği değerler bugün dünyada egemen olsaydı katliamlar olmazdı. İnsanlık bu değerlerden yoksun. Ahiliğin insanlığa zevk ettiği bu değerler her birbirimize yaygınlaşmış olsaydı; içselleştirmiş olsaydık son zamanlarda yaşanan olaylar olmazdı.”

Ahilikle ilgili bir ansiklopedik çalışmanın da yer alması gerektiğine değinen Bakan Yazıcı sözlerini şöyle tamamladı: “Ahilikte var olan eline beline diline sahip ol sözünü hayatımızın her aşamasında gerçekleştirelim. Şu anda Türkiye’nin her yerinde Ahilikle ilgili kutlamalar gerçekleşiyor. Bu etkinlikler vasıta ile birlikteliğin olduğu, silahlardan arınmış, can güvenliğinin sağlandığı, diyolog sürecinin başladığı, Hz. Adem’den bu yana var olan kardeşliğin perçinlenmesi, Ahi Evran’ın öğretilerinin nesilden nesile aktarıldığı bir dünya diliyorum.”

Heyet açılıştan sonra Ahi Evran-ı Veli Hazretleri’nin türbesini ziyaret ederek dualar okudu ve ardından Kültür Merkez’inde açılan tezhip ve hat sergilerini açılışlarına katıldı. Daha sonra “ Ahi Duası” okunarak Ahi Çarşısı esnafı ziyaret eden, heyet Ahi Sokağının açılışını gerçekleştirerek çarşıda açılan stantları ziyaret etti

Anıt Meydanı’nda protokol ve vatandaşa Ahi Pilavı ve Ahi Helvası ikram edilmesinden sonra, program heyetin Kırşehir Valiliği ve Kırşehir Belediyesini ziyaret etmesi ile devam etti.

21.11.10

Ahi Evran Kimdir

Ahi Evran, bugün İran sınırlarında yer alan, devrinin önemli kültür merkezlerinden Hoy kasabasında doğmuştur. Ahi Evran’ın doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak birçok kaynakta yer alan 93 yıl ömür sürdüğü bilgisinden hareketle, Hicrî 659’da (1261) öldüğü göz önünde bulundurulduğunda Ahi Evran’ın hicrî 566 (1171) yılında doğduğu anlaşılmaktadır. Anadolu’da Ahilik teşkilâtının kurucusu ve 32 esnaf zümresinin pîri kabul edilen Ahi Evran’ın asıl adı Mahmud’dur. Babasının adı ve doğum yerine nispeten Mahmud bin Ahmed el-Hoyî (Hoylu Ahmet’in oğlu Mahmut) denmiştir. Künyesi Ebu’l-Hakâyık (hakikatlerin babası), lakabı Nasîrüddîn’dir (dinin yardımcısı). Ahi şecerenâmelerinde ise Nimetullah (Allah’ın nimeti) olarak anılmaktadır. Evran (evren), Türkçe bir kelime olup “yılan, ejderha” anlamlarına gelmektedir. Ahi Evran’ın çocukluğu ve ilk tahsil devresi, memleketi olan Azerbaycan’da geçmiş, gençliğinde Horasan ve Maveraünnehir’e giderek o yörede büyük üstatlardan ders aldı. Herat’ta zamanın en büyük âlimlerinden olan Fahruddîn-i Râzî’nin derslerine devam ederek ondan aklî (fen) ve naklî (din) ilimleri öğrendi. Bir hac yolculuğu esnasında Râzî’nin talebelerinden ve evliyâdan Şeyh Evhadüddîn Hamid Kirmânî ile tanıştırılan Ahi Evran, daha sonra onun talebeleri arasına katılmış ve bağlılığını Evhadüddîn’in vefatına kadar sürdürmüştür. Ahi Evran, Bağdat’ta iken fütüvvet teşkilâtının ileri gelen şeyhleriyle münasebette bulunduğu gibi, başta Evhadüddîn Kirmânî olmak üzere birçok üstattan yararlanmıştır. Bağdat’ın o yıllarda İslâm dünyasının en büyük ilim, sanat ve irfan merkezi oluşu, Ahi Evran’ın çok yönlü bir ilim ve fikir adamı olmasında etkili olmuştur. Tefsir, hadis, kelâm, fıkıh ve tasavvuf gibi dinî ilimler yanında felsefe ve tıp sahasında da sivrilmiş ve bu konularda eserler vermiştir. Muhyiddîn İbni Arabî ve hocası Evhadüddîn Kirmânî’yle birlikte 602 (1205) yılında Anadolu’ya gelen Ahi Evran, Evhadüddîn’le birlikte çeşitli Anadolu şehirlerini dolaştı. Vaazlarında bir yandan esnafa dünya ve ahiret işlerini düzenli hâle getirmeleri için nasihatlerde bulunurken öte yandan yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Anadolu halkının kuvvetlenip teşkilâtlanması için çalışmıştır.
Ahi Evran Heykeli
Ahi Evran Anadolu’ya geldikten kısa bir müddet sonra Kayseri’ye yerleşerek burada bir debbağ (deri işleme) atölyesi kurdu. Debbağlık yaparak (deri tabaklayarak) geçimini temin eden Ahi Evran, bilhassa sanat sahibi kimseler arasında çok sevilmiştir. Bugünkü manada esnaf teşkilâtı diyebileceğimiz Ahilik müessesesini kurarak birçok şehir ve kasabada teşkilâtlanmasını sağlamıştır. Ahi Evran-ı Velî, tarih boyunca debbağların pîri ve 32 çeşit esnaf ve sanatkâr zümresinin lideri olarak kabul edilmiştir. Ahi Evran, 625 (1227-28) yılından sonra muhtemelen Sultan I. Alâaddîn Keykubad’ın (saltanatı 618-634 / 1221 -1237) isteği ile Konya’ya yerleşti. Burada hem sanatını icra ediyor, hem de müderrislik yapıyordu. Konya’da bulunduğu müddetçe gayet müreffeh ve itibarlı bir hayat süren Ahi Evran, Sultan I. Alâaddîn Keykubad’dan devamlı destek ve himaye görmüş ve bu arada yazdığı bazı eserleri sultana sunmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti’ne karşı meydana gelen bir hadise bahanesiyle, nüfuzundan rahatsız olan bazı kimselerin şikâyeti üzerine Ahi Evran tutuklanıp hapsedildi. Ahi Evran ile birlikte pek çok Ahi ileri geleni beş yıl süreyle Konya’da tutuklu kalmışlardır. 1243 yılında Anadolu’ya saldıran Moğollar’ın Kayseri şehrini kuşatmalarına direnen Ahiler, kale muhafızlarıyla birlikte şehri on beş gün savundular. Moğolların tam vazgeçecekleri sıra bir Ermeni dönmesi olan Kayseri iğdişbaşısının Moğol Komutanı Baycu Noyan’la gizlice anlaşması sonucunda Moğollar kente girerek Ahileri kılıçtan geçirdiler. Bu sırada Konya’da tutuklu bulunan Ahi Evran bu katliamdan kurtuldu. II. Gıyaseddîn Keyhüsrev’in ölümünden (642 / 1245) sonra saltanat naibliğine getirilen Celâleddîn Karatay, tutuklu Ahi ve Türkmenleri serbest bıraktı. Ahi Evran, Denizli’ye giderek orada bir yıl kadar kaldı. Selçuklu tahtına geçen Sultan II. İzzeddîn Keykâvus’un çağrısı üzerine Konya’ya dönerek muhtelif medreselerde ders vermeye başladı. Ahi Evran’ın Konya’ya dönüşünden bir müddet sonra Mevlânâ’nın hocası Şems-i Tebrizî’nin, bir suikast sonucunda öldürülmesi (645 / 1247) üzerine kimi çevreler, bu olayda Mevlânâ’nın oğlu Alâaddîn Çelebi’nin de parmağı olduğu iddiasını yaymışlardı. Bu şartlar altında Konya’da kalamayan Alâaddîn Çelebi Kırşehir’e nakletmiştir ki, Ahi Evran’ın da aynı zamanda Kırşehir’e yerleşmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Ahi Evran ömrünün son on beş yılını Kırşehir’de geçirdi. Türkmenler ve Ahiler, IV. Kılıç Arslan’ın (saltanatı 1257-1266) yönetimi ele geçirmesinden sonra Moğolların baskısıyla yaptığı atamalar sebebiyle, sultana ve Moğollara karşı direnişe geçmişlerdi. En güçlü direnmenin vuku bulduğu Kırşehir’de, IV. Kılıçarslan ve Moğol ilhanı, Kırşehir Emiri Nureddîn Caca’yı bu isyanı bastırmakla görevlendirdi. İsyan, Nureddîn Caca yönetimindeki Moğol kuvvetlerince çok kanlı bir biçimde bastırıldı. Moğollar tarafından yapılan katliamda öldürülenlerin arasında Ahi Evran ve Mevlânâ’nın oğlu Alâaddîn Çelebi’nin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Ahi Evran’ın ölümü veya öldürülüşü konusu yakın zamana kadar üzeri sisli bir konuydu. Ancak son yıllarda ortaya çıkartılan kimi belge ve bilgiler Ahi Evran’ın şehiden katledildiği ihtimalini oldukça güçlendirmektedir. Ahi Evran-ı Velî, Kırşehir’de Ahi Evran Mahallesi’ndeki Ahi Evran Câmii bitişiğindeki bütün gün ziyarete açık olan türbesinde medfundur.

AHİ EVRAN’IN ESERLERİ
Ahi Evran’ın hayatı ve eserleri üzerinde uzun yıllardan beri çalışmakta olan Prof. Dr. Mikâil Bayram’ın çalışmaları neticesinde Ahi Evran’ın bilinen yirmi kadar eserinin el yazması nüshalar hâlinde günümüze kadar geldiği anlaşılmaktadır. Bazı eserleri ise isim olarak bilinmekle birlikte günümüze ulaşamamıştır. Ahi Evran’ın çoğu Farsça ve bir kısmı Arapça olan eserlerinden tespit edilebilenler şunlardır: Menâhic-i Seyfî, Metâli’ü’l-Îmân, Tabsıra, Letâif-i Gıyâsiyye, Letâif-i Hikmet, Âgâz u Encâm, Mürşidü’l Kifâye, Yezdân-şinâht, Müsâri’ü’l-Müsâri, Medh-i Fakr u Zemm-i Dünyâ, Tercüme-i Elvâhu’l-İmâdiyye, Tercüme-i Nefsü’n-Nâtıka, Tercüme-i Kitâbü’l Hamsin fi Usûli’d-dîn, Tercüme-i Teveccühü’l-Etemm Nahve’l-Hakk, Tercüme-i Miftâhü’l-Gayb, Tuhfetü’ş-Şekûr, Ulûm-ı Hakîkî, İlmü’t-Teşrîh.

AHİ KELİMESİNİN KÖKENİ VE ANLAMI
“Ahi” kelimesinin kaynağı hakkında iki farklı görüş vardır: Bunlardan biri, kelimenin Arapça “kardeşim” demek olan “ahî” kelimesinden, ikincisi ise, Dîvânu Lugâti’t-Türk ve Atabetü’l-Hakâyık gibi kaynaklarda geçen ve “eli açık, cömert” anlamlarına gelen Türkçe “akı” kelimesinden geldiği görüşüdür. Ahi kelimesinin Türkçe kökenli olduğunu ileri sürenlere göre, “akı” kelimesi Türkçede çok görülen bir ses olayı olan (k > h) değişimiyle “ahı” şekline dönüşmüş ve nihayet “ahi” olmuştur. Dilimizin kuralları içinde bu ses olayının birçok örneği vardır. Bir kavram olarak ise Ahilik, İslâm dünyasında Abbasi halifesi Nâsır Li-dînillâh tarafından kurumlaştırılan “fütüvvet” kurumunun, Anadolu’da 13. yüzyıldan itibaren millî ve yerli unsurlarla donanmış bir şeklidir. Ahilik, Türk esnafının hayat anlayışına ve dünya görüşüne uygun olması sebebiyle daha çok esnaf arasında gelişmiş olmakla birlikte esnaf dışından da çeşitli meslek erbabını bünyesinde barındıran, Ahi Evran-ı Velî önderliğinde Anadolu’da, Anadolu dışında Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar’a kadar yayılan sivil bir yapılanmanın adıdır. Daha geniş bir açıdan bakacak olursak Ahilik; temel kaynakları olan “fütüvvetnâmeler”de yer alan insanî erdem ve prensipleri benimsemek ve savunmak esasına dayalı, bireylerin kişilik ve ahlâk bakımından da donanımlarını amaçlayan bir “insanlık kurumu”dur.

AHİLİĞİN ANADOLU’DA KURULUŞ VE YAYILIŞI
Ahiler, Selçuklu ve Beylikler döneminde ve özellikle Moğol istilası devirlerinde, sosyal misyonlarının yanı sıra Anadolu’da çok önemli siyasî ve askerî görevler yüklenmişlerdir. Osmanlı devletinin kuruluşu esnasında da Ahilerin önemli bir rol oynadığı vesikalarla sabittir. Osman Gazi’den sonra tahta geçen Orhan Gazi ve I. Murad Hüdavendigâr’ın da Ahi teşkilâtına mensup oldukları ve çevresinde birçok Ahinin bulunduğu bilinmektedir. Hatta I. Murad’ın, Ahilerin elinden şed kuşanıp bu teşkilâta dahil olduğu ve Seydi Sultan’ın kızıyla evlendiği, Ahi Musa’ya kendi eliyle kuşak kuşattığı bildirilmektedir. Osmanlının kuruluş devrinde önemli siyasî etkinlikleri olan Ahilerin bu etkileri kuruluştan sonra da devam etmiştir. Meselâ, Osman Gazi ölünce oğlu Orhan, Alâaddin ile Ahi Hasan ve diğer Ahi ileri gelenleri toplanmışlardı. Orhan Gazi ölünce onun yerine, Ahilerin kararıyla, I. Murad’ın geçmesi de Ahilerin Osmanlı devletinin özellikle ilk dönemlerinde ne denli etkin olduklarını açık işaretleridir.


TRT' de yayınlanan Ahi Evran Belgeselini izlemek için lütfen tıklayın...
AHİ EVRAN BELGESELİ

Ahi Evran Belgeseli (TRT)



Ahi Evran Belgeseli - 1. Bölüm



Ahi Evran Belgeseli - 2. Bölüm



Daha fazla bilgi için lütfen tıklayın..


Ahi Evran Kimdir ?



Haftalık En Çok Okunanlar