Şirin Kırşehir

Ahi Evran

Ahi Evran ve Ahiliğin Tanıtıma İhtiyacı Var

Anadolunun Ortasındaki Deniz

Kırşehir Hirfanlı Barajı Keşfedilmeyi Bekliyor

Her Mevsim Güzel

Kırşehir Kış Resimleri

kırşehir tarihi eserler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kırşehir tarihi eserler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29.12.12

Çayağzı (Cemele) Kalesi


Çayağzı Kalesi Duvar Yapıları
Çayağzı (Cemele) Kalesi, Kırşehir ili merkez ilçeye bağlı Çayağzı kasabasının yaklaşık 1 km. güneydoğusundadır. Çevreye tümüyle hakim bir yükseltide bulunan bir kayalık alan üzerindedir. Kalenin kuzeyinden Ankara-Kırşehir karayolu geçmektedir. Bu yolu kontrol altında tutan bir kaledir. Kalenin girişinin güney cepheden olduğu düşünülmektedir. Çünkü diğer cepheler uçurumdur. Kalenin bulunduğu kayalık alan 1340 m.den başlayıp 1430 m. yükseltiye kadar çıkmaktadır. Kale, Çayağzı kasabasından ise yaklaşık 200 m. yüksekliktedir. Savunma açısından korunaklı bir alanda kurulmuştur. Kalenin sadece kasabaya bakan kuzey yönü hariç diğer bütün tarafları yükseltilerle doludur. Kalenin duvar yapıları, kaledeki mimariyi gözlemlemek ve bu mimariden yola çıkarak bir tarihlendirme yapmak için yeterlidir. Doğu-batı doğrultulu kalede, Ortaçağ mimari yapılarında görülen duvar mimarisi ile daha erken dönemlere tarihlendirebileceğimiz kesme taş mimari yöntemi kullanılmıştır. Kaledeki duvar yapısı kalenin bulunduğu kayalık alan ile yani anakaya ile bütünlük göstermektedir. Bir başka ifade ile kalenin duvar yapılarındaki anakaya ile olan bütünlük o kadar fazladır ki anakaya bittiğinde duvar, duvar bittiğinde ise anakaya duvar yapısı olarak kullanılmıştır. Kalenin hemen hemen her yönünde duvar kalıntılarına rastlamak mümkündür ama bunlar yüksekliği, 1 m.yi geçmeyen duvarlardır ve büyük oranda özelliklerini kaybetmişlerdir. Bunların yüksekliklerini kaybetmelerinde kalenin üstünde ve güney eteklerinde rastlanan kaçak kazılarında etkisi bulunmaktadır. Çayağzı (Cemele) Kalesi’nin neredeyse gerçek yüksekliğini koruyan duvarları batı duvarlarıdır. Bu duvar yaklaşık 4 m. yükseklikte ve hala ayaktadır. Bu duvarın temelinde büyük kesme taşlar kullanılmıştır. Ancak bazı değişik amaçlar ile kullaılan mekan ve yapılar göze çarpmaktadır. Bu mekanların duvar örgü sistemi kalenin diğer duvarlarından farklıdır. Bu mekanların duvarları kesme taş örgü sistemi ile oluşturulmuştur. Ancak batı duvarında olduğu gibi duvar temellerinde büyük kesme taşlara da rastlanılır. Bu verilerinden yola çıkarak kalenin, ilk kez İlk Tunç ve Erken Demir Çağında yerleşme gördüğünü söylenebilir. Ancak yoğun olarak iskâna uğraması Ortaçağ’a rastlar. Bu görüşü kalenin güneybatısından elde edilen az miktardaki keramik bulguları da destekler. Çayağzı (Cemele) Kalesi’nin özelliklerinden başka bölge ile ilgili bir noktaya daha değinmekte fayda var. Bazı kaynaklarda Çayağzı (Cemele) Kalesi’ne çok yakın bir noktada yer aldığı söylenen Omala Kalesinden bahsedilmekte ve Çayağzı Kasabasının 1 km. kuzeyinde, Çayağzı Jandarma karakolunun hemen arkasında nispeten yüksek bir tepe üzerinde yer alan kaya kütlesinin Omala Kalesi olduğu belirtilmektedir. Ancak bu yükseltide yapılan araştırmalarda burasının kale olduğuna dair ne mimari nede keramik bulgusuna rastlanamamıştır. Yapılan tespitlere göre bu yükselti, bir kaleden ziyade Çayağzı (Cemele) Kalesinin ön kontrolünü sağlayan bir gözetleme kulesi özelliği taşımaktadır. Bu yükselti Çayağzı (Cemele) Kalesini ve kaleye ulaşan yolları gören bir noktada yer almasından ötürü belki de kale olarak değerlendirilmiş olmalıdır. Ayrıca bu yükselti, bir yerleşmenin kale olarak değerlendirilmesi için gereken birçok sebepten de yoksun bulunmaktadır.  

26.12.12

Kırşehir Kapucu Camii

Kapucu Camii
KAPUCU CAMİİ

Kapucu Camii'nin Osmanlılar zamanında Kapucu Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı, bu yüzden bu ismi aldığı rivayet edilmektedir. Kırşehir merkezinde yer alan ve kesme taştan inşaa edilen camii, 1960 yılında restore edilmiştir.  

Kırşehir Kale Alaaddin Camii

KIRŞEHİR KALE ALAADDİN CAMİİ

Kırşehir Kale Alaeddin Camii
Kırşehir Merkez Kale üzerinde yer almaktadır. Camiinin Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaeddin Keykubat'ın damadı 2. Alaeddin tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir.
Kırşehir Kale Alaaddin Camii 
Cami harap halde iken, Kırşehir Mutasarrıfı Arifi Bey tarafından 1893 yılında yeniden inşaa ettirildiği, Şeyh Süleyman Türkmani'nin evlatlarından Osman Hilmi'nin yazdığı manzumeden anlaşılmaktadır. Kırşehir'de Muzafferuddin Mehmet Şah tarafından inşaa ettirilen medresenin taç kapısı sökülerek Alaeddin Camii'nin yeniden inşaasında kullanılmıştır.   

Kırşehir Lale Camii

LALE CAMİİ
Lale Camii Restorasyon

Lale Camii, Kırşehir il merkezinde, Yenice Mahallesinde yer almaktadır. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, Selçuklular zamanında yaptırıldığı düşünülmektedir. Bugün camii olaral kullanılan yapının darphane olarak yaptırıldığı ve kullanıldığı düşünülmektedir.

Kırşehir Aflak Baba Türbesi

Aflak Baba Türbesi
AFLAK BABA TÜRBESİ

Kırşehir'in Mucur ilçesine bağlı Altınyazı (Aflak) Köyünde yer almaktadır. Tek katlı kümbet, güneyden kuzeye doğru inen bir yamaçta bulunmaktadır. 1968 yılına kadar moloz taş yığıntısı ve sandukadan ibaret olan Aflak Baba Türbesi, aynı yıl Selçuklu kümbet mimarisine uygun olarak yeniden yaptırılmıştır. Kare planlı ve taştan yapılan türbe, yarı uzunluktan sonra sekizgen bir yapıya dönüşür, en üstte de külah çatıyla örtülmüştür. 

Kırşehir Kalender Baba Türbesi ve Mescidi

KALENDER BABA TÜRBESİ VE MESCİDİ

Kalender Baba Türbesi
Kırşehir'in 16 km batısında, Karakurt (Karalar) Köyü'nde bir yamaç üzerinde yer almaktadır. Kesme taşla inşaa edilen iki bölümlü yapının mescid kısmı, kare planlı harim ve üç gözlü son cemaat yerinden, türbe kısmı ise, kare kaideye oturan sekizgen bir türbeden meydana gelmektedir. Kitabesi olmayan Kalender Baba Türbesi ve Mescidi, 15. yüzyılın son çeyreğine tarihlendirilmektedir. Yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1960 ve 1973'te onarım görmüştür.

Kırşehir Melik Gazi Kümbeti

Melik Gazi Kümbeti
MELİK GAZİ KÜMBETİ

Melik Gazi Kümbeti, Kırşehir Merkez Medrese Mahallesi, Lale Sokak'ta küçük bir meydanın tam ortasında yer almaktadır. Melik Gazi Türbesi, yüksek ve sivri piramidal külah şeklinde çatısı, külah çatının altında sarkan üçgen şekilli saçakları, taç kapı süslemeleri ile kendine özgü müstesna bir başyapıttır.

Kırşehir Fatma Hatun Türbesi

Fatma Hatun Türbesi
FATMA HATUN TÜRBESİ

Fatma Hatun Türbesi, Kırşehir Merkez, Medrese Mahallesinde, Kümbealtı Mevkiinde bir tepede bulunan mezarlığın ortasındadır. Fatma Hatun Türbesi (İlhanlı Kümbeti), Anadolu'da tek başına kendi türünün öncüsüdür. Basık, bodur görünümü ile alışılagelen oranların dışına çıkar. Tek katlı oluşu ise, Osmanlı döneminin türbe anlayışının daha erken 1287'lerdeki örneğidir.

Kırşehir Çarşı Camii

Kırşehir Çarşı Camii
ÇARŞI CAMİİ

Çarşı Camii, Kırşehir şehir merkezindedir. 1864 yılında Hüseyin Bey tarafından inşaa ettirilmiştir. Dikdörtgen planlı caminin en önemli özelliği, kırlangıç tavanıdır. Yapıyı tamamen kaplayan kırlangıç tavan, Anadolu'nun en geniş kırlangıç tavanı olmasıyla dikkatleri çekmektedir.  

25.12.12

Kırşehir Dulkadirli Yeraltı Şehri

KIRŞEHİR YER ALTI ŞEHİRLERİ
Roma döneminde M.S. 2.yüzyılda Hristiyanlık bu bölgede hızla yayılmış, puta tapanlarla, Hristiyanlar arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Kapodokya bölgesinde 3. ve 4. yüzyıllara ait Hristiyanlar'ın yoğun baskıdan korunmak, sığınmak ve ibadet etmek amacıyla yaptığı pek çok yeraltı şehri vardır, bu şehirler kayalara oyularak gizlenme ve korunma imkanı sağlamıştır. Kırşehir sınırları içinde bu şehirlerden çok sayıda bulunmaktadır; bu yer altı şehirlerinden en önemlileri ise; Mucur Yeraltı Şehri, Kepez Yeraltı Şehri ve Dulkadirli Yeraltı Şehri'dir.

Kırşehir Dulkadirli Yeraltı Şehri
DULKADİRLİ YERALTI ŞEHRİ

İl merkezinin 50 km kuzeyinde yer alan yeraltı şehrinin girişi, 22 km uzunluğunda tonoz şeklinde bir tünel ile başlar ve 30x50 metre uzunluğunda, yaklaşık 20 m derinlikte üstü açık bir avluya açılır. Avlunun doğu, batı ve kuzey cephelerinde kaya oyma tipinde oluşturulmuş 5 salon ve 8 oda bulunmaktadır. Alt kata sadece 5 nolu odadan yelpaze biçiminde bir merdivenle inilmektedir. Aynı zamanda bu odada bir su kuyusu da mevcuttur. Galeri bölümünde değirmen taşı olduğu tahmin edilen iki adet taş kütlesi bulunmakta ancak bu taş kütlelerinin, yuvarlak kemer kapıları kapatmak amacıyla da kullanılmış olabileceği düşünülmektedir. Yine galerinin en sonunda bulunan odada, kuyu içinde küçük bir değirmen taşı daha bulunmaktadır. Aynı odada kaya üzerine kazılmış nişlerle bezenmiş ve Hristiyanlarca kullanıldığı tahmin edilen küçük bir ibadethane de mevcuttur. Yeraltı şehrinin 130 m doğusunda, devamı niteliğinde olan iki avlulu bir yerleşim yeri daha bulunmaktadır. Mimari yapısı ve şehrin planlama özellikleriyle diğer yeraltı şehirlerinden ayrılmaktadır.


Kırşehir Kepez Yeraltı Şehri


Kepez Yeraltı Şehri
Roma döneminde M.S. 2.yüzyılda Hristiyanlık bu bölgede hızla yayılmış, puta tapanlarla, Hristiyanlar arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Kapadokya bölgesinde 3. ve 4. yüzyıllara ait Hristiyanlar'ın yoğun baskıdan korunmak, sığınmak ve ibadet etmek amacıyla yaptığı pek çok yeraltı şehri vardır, bu şehirler kayalara oyularak gizlenme ve korunma imkanı sağlamıştır. Kırşehir sınırları içinde bu şehirlerden çok sayıda bulunmaktadır; bu yer altı şehirlerinden en önemlileri ise; Mucur Yeraltı Şehri, Kepez Yeraltı Şehri ve Dulkadirli Yeraltı Şehri'dir.

KEPEZ YERALTI ŞEHRİ

Kırşehir ili, Mucur ilçesine bağlı Kepez Köyü sınırları içerisinde bulunan Kepez Yeraltı Şehri, Ankara-Kayseri karayoluna 14 km, Kırşehir-Aksaray karayoluna 10 km mesafededir. Kapadokya bölgesinin en düzenli yeraltı şehirlerinden bir tanesi olan Kepez Yeraltı Şehri, mimarisi ve iki farklı renkte olan toprak yapısıyla ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmiştir. Dikdörtgen şeklinde üçerli gruplar halindeki salonlar ve bu salonları birbirine bağlayan galeri ve tünellerden oluşmaktadır. Kırşehir Valiliği'nin desteği ile 2002 yılında yeraltı şehrinde kazı ve temizlik çalışması yapılmış; bu çalışma sonucunda, yeraltı şehrinin büyük bir kısmı ortaya çıkarılmış ve temizlenmiştir. Ayrıca, ışıklandırma sistemi ile yön levhaları da yerleştirilmiştir.  

Kırşehir Mucur Yeraltı Şehri

KIRŞEHİR YER ALTI ŞEHİRLERİ
Mucur Yeraltı Şehri

Roma döneminde M.S. 2.yüzyılda Hristiyanlık bu bölgede hızla yayılmış, puta tapanlarla, Hristiyanlar arasında büyük bir mücadele yaşanmıştır. Kapodokya bölgesinde 3. ve 4. yüzyıllara ait Hristiyanlar'ın yoğun baskıdan korunmak, sığınmak ve ibadet etmek amacıyla yaptığı pek çok yeraltı şehri vardır, bu şehirler kayalara oyularak gizlenme ve korunma imkanı sağlamıştır. Kırşehir sınırları içinde bu şehirlerden çok sayıda bulunmaktadır; bu yer altı şehirlerinden en önemlileri ise; Mucur Yeraltı Şehri, Kepez Yeraltı Şehri ve Dulkadirli Yeraltı Şehri'dir.

MUCUR YERALTI ŞEHRİ

Mucur Yeraltı Şehri, Kırşehir ili, Mucur ilçesi, merkez Solaklı mahallesi içerisinde bulunmaktadır. Roma döneminde savaş ve baskınlar sırasında halkın korunması amacıyla yapıldığı bilinmektedir. Yumuşak kayalara oyularak yapılan yeraltı şehri, yerden 7-8 metre derinliktedir. Kırşehir Aşıkpaşa Türbesi yakınlarına kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Yeraltı şehri bugüne kadar temizlenen oda, salon ve koridorlarıyla geniş kapsamlı bir görünümde olup, dikkat çekicidir. 42 odaya sahip olan yeraltı şehrinde bir mekandan diğerine geçmek için yapılmış ve insanların ancak eğilerek ilerleyebilecekleri genişlikte olan dehlizler, daha çok küçük baş hayvanların barınabileceği genişlikte olan ahırlar, ibadet yerleri, dehlizleri bölmek, herhangi bir saldırı durumunda odaları kapatabilmek amacıyla yapıldığı tahmin edilen büyük hacimli ve dairesel şekilli taş kütleler olan kapak taşları ve yer üstüne açılan havalandırma ve duman bacaları bulunmaktadır.

Kırşehir Üçayak Kilisesi


Kırşehir Üçayak Kilisesi
Kırşehir'in 37 km kuzeyinde, Kırşehir-Yozgat karayoluna 5 km uzaklıkta bulunan Taburoğlu Köyü yakınındadır. Bizanslılara ait olduğu sanılan Kilise, tuğladan yapılmıştır. İstanbul kilise mimarisi tarzındadır. Yapım tarihi 1150 olarak bilinmektedir. Kilise'nin ortodoks kilisesi olduğu düşünülmektedir. Sağlam bir yapıya sahip olmasına karşılık, değişik etkenler sonucunda birçok yeri yıkılmıştır.  

Kırşehir Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi

Kaman Arkeoloji Müzesi Girişi
Kalehöyük, Kırşehir ili Kaman ilçesinin 3 km doğusunda, Kaman Kırşehir karayolunun hemen kenarında yer almaktadır. Höyük 280 m çapında, 16 m yüksekliğinde tipik bir Anadolu höyüğüdür. Kaman Kalehöyük kazılarını, Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi Başkanı ve Kaman Kalehöyük Kazı Heyeti Şeref Başkanı Prens Takahito Mikasa, 31 Mayıs 1986 günü başlatmıştır. Dr. Sachiro Omura başkanlığındaki kazı halen devam etmektedir. Burada yapılan kazılar, Kırşehir'in bilinen en erken yerleşim tarihine ışık tutmaktadır. En erken yerleşim, erken bronz çağına tarihlendirilmektedir. Kalehöyükte bugüne kadar saptanmış kültür katmanları şu şekilde özetlenebilir.

1.Kat: Osmanlı Dönemi (15-17 yy.)
2.Kat: Demir Çağı (M.Ö. 12-4 yy.)
3.Kat: Orta ve Genç Bronz Çağı (M.Ö. 20-12 yy.)
4.Kat: Erken Bronz Çağı (M.Ö. 23-20 yy.)

Kazı alanının hemen yanında Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ve Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi yer almaktadır. Ayrıca, kazı alanının yanında, Japonya sınırları dışındaki en büyük botanik bahçe olan ve Kalehöyük'te kazı çalışmalarını yürüten Japonlar tarafından yapılan Japon Bahçesi (Mikasanomiya Anı Bahçesi) yer almaktadır.

JAPON ANADOLU ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Enstitü; Kaman ilçesi, Çağırkan beldesinde, Kalehöyük kazı evinin yanında bulunmaktadır. Enstitü'de; araştırma, depo ve lojman bölümü olmak üzere 3 bölüm vardır. Araştırma bölümü, kazıyla ilgili çalışmalar ve diğer araştırmalar için çeşitli laboratuvarlar, çalışma odaları, kütüphane, konferans salonu ve fotoğrafhaneyi içermektedir. Bu enstitünün çalışma amacı; arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarını yürütmek, kazı ve araştırmalardan elde edilen bilgileri ve eserleri incelemek ve yayınlanmasını sağlamaktır. Ayrıca bölge halkına; eski Anadolu tarihi hakkında bilgi aktararak, tarihi miraslarına sahip çıkmalarını sağlamak da Enstitü'nün en önemli amaçlarından biridir.

KAMAN KALEHÖYÜK ARKEOLOJİ MÜZESİ

Japan Hükümeti'nin ''kültürel mirası koruma programı'' kapsamında verdiği karşılıksız hibeden yararlanarak yaptırılan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Kalehöyük'ün kendi formundan esinlenerek höyük görünümünde tasarlanmıştır. Gelen ziyaretçilerin kazı yöntemlerini ve aynı anda kazıda çıkarılan eserleri görme imkanı sağlayacak şekilde mimarisi düzenlenmiştir. 1500 m² kapalı alana sahip müze; 830 m² açık ve 470 m² kapalı sergi salonları, eserlerin inceleme-araştırma fotoğraflama ve restorasyonuna imkan tanıyan laboratuvar, audiovisual sergileme imkanı, konferans köşesi, kütüphane, depo ve idari bölümlerden oluşmaktadır. Müzenin ısıtılması, aydınlatılması, güvenliği ve kullanılacak malzemelerin seçiminde bölgenin iklim koşulları göz önünde tutularak gerekli çalışmalar yapılmış, bina kullanılırken en ekonomik çözümler düşünülerek mimari, tesisat ve kullanım ile ilgili projeler hazırlanmış ve uygulamaya geçirilmiştir.
Japon Bahçesi - Kaman
JAPON BAHÇESİ (MİKASANOMİYA ANI BAHÇESİ)
Dünya'nın Japonya sınırları dışındaki en büyük Japon Bahçesi olan anı bahçesi. Kaman ilçesi, Çağırkan Beldesi, Kalehöyük kazı alanının yanında bulunmaktadır. Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi tarafından 1993 yılında, Japonya Prensi Takahito Mikasa'nın Kalehöyük Kazı Çalışmalarını anısına ve bölge halkına rekreasyon alanı yaratmak amacıyla yapılmıştır. Japon Bahçesi, Japonya sınırları dışında bulunan en büyük botanik bahçedir ve her yıl giderek daha çok ziyaretçi çekmektedir.  

Kırşehir Müzesi

Tarihi Heykel-Kırşehir
Kırşehir Müzesi, 1997 yılında ziyarete açılmıştır. Etnoğrafik ve arkeolojik eserler olmak üzere 6000'in üzerinde eser müze envanterine kayıtlıdır. Müzenin üst katı etnografik eserlere, alt katı ise arkeolojik eserlere ayrılmıştır. Arkeolojik eserlerin büyük bölümü, bölgede yapılan kazı ve yüzey araştırmalarından, özellikle Kaman Kalehöyük'ten getirilen eserlerden meydana gelmiştir. Arkeoloji bölümünde; erken bronz çağından itibaren Osmanlı Dönemi de dahil olmak üzere çıkarılan kazı buluntuları sergilenmektedir. Salonun bir köşesinde Roma dönemine ait mermer eser grubu bulunmaktadır. Selçuklu dönemi çocuk sandukaları ve mezar taşları ile başlayan İslami Dönem Eserleri, sikke vitrinleri ile Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. Müzenin üst katında yeralan etnoğrafik eserler içerisinde, Kırşehir'de ortaya çıkan Ahilik ve Ahi Evran'ın tanıtımı ile ilgili çeşitli eserlerin sergilendiği ve Ahi Evran'a atfedilen başlık, mütteka, ahilik sancağı ve ahi fütüvvetnamesi ile secerenamelerin yer aldığı bölümler bulunmaktadır.

Mucur Obruk Gölü


Mucur Obruk Gölü
Obruk Gölü, Kırşehir iline 30 km uzaklıkta, Mucur ilçesinin ise 10 km güneyinde, Kırşehir-Kayseri karayolunun ise 1 km kuzeyinde ve Obruk Köyünün hemen yanında bulunmaktadır. Bölge 1. derece sit alanı ilan edilmiştir. Obruk Gölünün çevresinin, adeta bir duvarı andıran tabii kayalıklarla çevrelendiği görülmektedir. Göl seviyesine kadar olan Obruk derinliği yaklaşık 100 m. çapı ise 900 m civarındadır. Su derinliği yaklaşık 4-5 metre olup, yer yer daha derin bölümlerin olduğu bilinmektedir. Gölde aynalı sazan, kambur sazan ile kadife türünde balıklar yaşamaktadır. Gölün yarıya yakın yüzeyi sazlık ve diğer su bitkileri ile kaplıdır. 

Kırşehir Ağalar Konağı

Ağalar Konağı
Kırşehir merkez Kayabaşı Mahallesi, Kadıhanı Caddesi'nde yer almaktadır. 1938 yılında Enver Ekinci tafafından yaptırılmış olan konak, dönemin tanınmış ailelerinden ''Ağalar'' lakabı ile tanınan aileye aittir. Kırşehir'de günümüze kadar ulaşabilen nadir sivil mimarı örneklerinden biridir. Konak; taş, tuğla ve ahşap malzemeler kullanılırak inşaa edilmiştir. Ağalar Konağı, Kırşehir Belediyesi tarafından geçmişin kültürel birikimini yarınlara taşıyabilmek amacıyla Kırşehir kültürünün yaşatıldığı ve yansıtıldığı bir ''Kültür Evi'' olarak düzenlenmiştir.  

Kırşehir Hacıbey Konağı

Hacıbey Konağı
Kırşehir Merkez Yenice Mahallesi, Selgah Orta Sokak'ta bulunmaktadır. Mehmet Doğu tarafından 1919 yılında yaptırılan Hacıbey Konağı; iki katlı, orta sofalı plana sahip, mimarisi ve süslemeleri ile geleneksel Kırşehir evinin tipik örneklerindendir. Üst kat mabeynde, abartılı bir tavan göbek süslemesi mevcuttur. Bu tavan göbeği süslemelerinde bitkisel motifler göze çarpmaktadır. Kabartmalı çiçek motifleri, dönemin süsleme özelliğini yansıtır.  

Bekir Efendiler Konağı

Bekir Efendiler Konağı
Kırşehir Merkez Kayabaşı Mahallesi, Bekir Efendiler Sokak'ta yer almaktadır. Konak, 1900'de Bekir Efendi tarafından yaptırılmıştır. İki katlı olan konağın, ortadaki geniş sofaya açılan sağlı ve sollu ikişer oda olmak üzere dört odası vardır. Alt ve üst kattaki odalarda kabartma tekniği uygulanarak yapılmış, çeşitli süslemelerin yer aldığı ahşap kapı, dolap ve tavan göbekleri mevcuttur. Konağın doğu ve batı cephelerinde, çıkma halinde inşaa edilmiş balkonlar yer almaktadır.

Kırşehir Sülükçüler Konağı

Kırşehir Sülükçüler Konağı
Kırşehir Merkez Kale eteğinde yer almaktadır. 1926 yılında Mehmet Sülükçü tarafından yaptırılmıştır. Diğer Kırşehir evlerine nazaran bu konağın alt katı dükkan, üst katı ise konut olarak kullanılmaktadır. Üst katta çıkma şeklinde bir balkon bulunmaktadır. Balkonun duvarlarında ahşap işlemeler dikkat çekmektedir. Yapıda malzeme olarak alt katta taş, üst katta ise kerpiç kullanılmıştır.

Haftalık En Çok Okunanlar